Namaz
Hazreti Allahın (celle celaluhu) selamı üzerinize olsun insallah
Namaz
Euzu billahi mineşşeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahim.
Namazın farzları
Namazın farzları 12’dir. Bunların altısı içinde, altısı dışındadır. Dışındaki farzlara şart denir. Namazın içindeki farzlara rükün denir.
A- Namazın dışındaki farzlar:
1- Hadesten taharet:
Abdestsiz olanın abdest alması, cünüp veya hayzlı ve nifaslı olanın gusletmesidir.
2- Necasetten taharet:
Namaz kılanın, vücudunu, elbisesini ve namaz kılacağı yeri, necasetten yani dinimizde pis sayılan şeylerden temizlemesidir.
3- Setr-i avret:
Avret yerini örtmek demektir. Namaz kılarken açması veya her zaman başkasına göstermesi ve başkasının da bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeğin avret yeri, göbeğinden dizi altına kadardır. Kadınların ise, yüz ve ellerinden başka her yeri avrettir.
4- İstikbal-i kıble:
Namaz kılarken kıbleye dönmektir.
5- Vakit:
Namazı, vaktinde kılmaktır.
6- Niyet:
Namaza dururken kalb ile niyet etmektir. Yalnız ağız ile söylemeye niyet denmez. Namaza niyet etmek demek, ismini, vaktini, kıbleyi, cemaatle kılınıyorsa imama uymayı, kalbden geçirmek demektir. Niyet, başlama tekbiri söylenirken yapılır.
B- Namazın içindeki farzlar:
1- İftitah tekbiri:
Namaza başlarken “Allahü ekber” demektir. Başka kelime söylemekle, tekbir alınmış olmaz.
2- Kıyam:
Namazda ayakta durmaktır. Ayakta duramayan hasta, oturur. Oturarak kılamayan yatarak ima ile kılar.
3- Kıraat:
Namazda, Kur'an-ı kerimden sure veya âyet okumaktır.
4- Rüku:
Ayakta okuma bittikten sonra, eğilip elleri dize koymaktır.
5- Secde:
Rükudan sonra yere kapanmaktır.
6- Kâde-i âhıre [son oturuş]:
Son rekatta Ettehıyyatüyü okuyacak kadar oturmaktır.
Namazın sünnetleri
1- Namazda tekbir alırken elleri kulağa kaldırmak. Kadın omuz hizasına kadar kaldırır.
2- El ayasını kıbleye çevirmek.
3- Tekbir aldıktan sonra, elleri bağlamak.
4- Sağ eli, sol elinin üzerine koymak. Erkek göbek altına, kadın göğsünün üstüne koyar.
5- Fatihadan önce Besmele okumak. Fatihadan sonra yavaşça âmin demek.
6- İftitah tekbirinden sonra, Sübhaneke okumak.
7- Sübhanekeden sonra euzü besmele çekmek.
8- Kıyamda topukları birbirinden dört parmak kadar açık tutmak, rükuda, kavmede ve secdede bitişik tutmak.
9- Rükuda üç kere Sübhane rabbiyel-azim demek.
10- Secdede üç kere Sübhane rabbiyel-a’lâ demek.
11- Son oturuşta salli barikleri okumak.
12- Namazı bitirip selam verirken başını sağına ve soluna çevirmek.
13- İmamın, birinci rekatta ikinci rekatta okuyacağının iki misli uzun okuması.
14- Rükuda ayakları bitiştirmek.
15- Rükuda bel ile başı bir hizada tutmak.
16- Rükuda, elleri, parmakları açık olarak, diz kapakları üzerine bağlamak.
17- Rükudan kalkarken Semiallahü limen hamideh demek.
18- Rükudan kalkınca Rabbena lekel-hamd demek.
19- Secdede erkekler dizlerini yere koyup, uyluklarını karnından ayırmak ve kadınlar uyluklarını karnına yapıştırmak.
20- Secdede, el parmaklarını bitiştirmek ve ayak parmaklarını bükerek uçlarını kıbleye çevirmek.
21- İki secde arasında oturmak.
22- Secdede ellerini ve ayak parmaklarını kıbleye çevirmek.
23- Secdede, ellerini kulaklarının hizasında tutmak.
24- Rüku ve secdelere inerken ve secdelerden kalkarken Allahü ekber demek.
25- Erkekler, sağ ayağını dikip, sol ayağının üzerine oturmak.
26- Tehıyyatta, elleri dizlerinin ucuna beraber tutup, parmaklarını kendi haline bırakmak.
27- Dört rekat olan farzların son iki rekatlarında yalnız Fatiha okumak.
28- Ezan ve ikamet okumak. [Erkekler için]
Namazı bozan şeyler
1- Konuşmak: Bir kelime de namazı bozar. Bilerek, bilmiyerek, zorla, unutarak söylemek, hep bozar. Başkasının selâmına, sözüne cevap vermek bozar. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîfte bulunmıyan duâları okumak, bozar.
2- Boğazından, özürsüz, öksürür gibi ses çıkarmak bozar. Kendiliğinden olursa bozmaz. Okumayı kolaylaştırmak için yaparsa, zararı olmaz.
3- Ah, of, Uf gibi sözler bozar. Sesli ağlamak bozar. Sessiz gözyaşı bozmaz.Hasta, elinde olmıyarak ah, of der ve ağlarsa bozulmaz.
4- Aksırıp Elhamdülillah diyene Yerhamükallah demek bozar.
5- Başkasının sözü ile yerini değiştirmek veya yanına gelene, onun sözü ile yer açmak bozar. Fakat, kendiliğinden hareket ederse yer verirse bozmaz.
6- Az da olsa, unutarak da olsa, dışardan alarak yimek, içmek bozar. Diş arasında kalmış, nohuttan küçük şeyi yutmak bozmaz. Ağzındaki ufak bir şeyi üç kere çiğnemek veya eritip yutmak, namazı bozar.
7- Kur'ân-ı kerîme veya kâğıda bakıp, öğrenerek okumak bozar.
8- Namazdan olmıyan fazla hareketler, namazı bozar. Bir elin hareketi üçten az olursa bozmaz.
9- Bir rükünde, üç kere sübhânallah diyecek kadar avret yeri açılırsa veya derisinde, elbisesinde, namaz kılacak yerde namazı bozacak kadar necâset olursa bozulur.
10- Özürsüz, göğsünü kıbleden çevirince hemen bozar. Yüzünü, başka uzvunu çevirmek bozmaz, mekrûh olur. Elinde olmıyarak çevrilince, bir rükün devam ederse, bozar.
11- Namaz içindeki tekbîrlerde Allahü derken, baştaki hemzeyi uzatırsa namaz bozulur. Namaza dururken uzatırsa, namaza başlaması sahîh olmaz.
12- Tegannî ile okumak, mânâyı bozarsa, namaz bozular. Meselâ Ra'yı uzatarak Râbbenâ lekelhamd, demek bozar.
13- Zellet-ül-kâri Ya'ni yanlış okumak bozar: Bu hatâ harekelerde ve sükûnde olabilir. Harfin yerini değiştirir veya harf ilâve eder, yâhut azaltır. Veyâhut harfi ileri geri alır. Kelimelerde ve cümlelerde olur. Bunun için harfleri usulüne uygun çıkarmak lâzımdır. Aksi taktirde namaz bozulabilir. Meselâ, ehad yerine ehat deyince bozulur.
Düzgün okunmadığında, Kur'ân-ı kerîmin mânâsı değişerek, küfre sebeb olacak mânâların çıktığı haller de çoktur. Meselâ Hallâk kelimesi, Hı ile okunduğunda yaratıcı, Ha ile okunduğunda, berber mânâsına gelmektedir. Bu şekilde okunduğunda, meselâ Yasîn-i şerîfin seksenbirinci âyet-i kerîmesindeki (Onun yarattıkları pek çoktur. O, herşeyi bilir) ifadesi (O berberdir, herşeyi bilicidir) şeklini almaktadır.
Arabîdeki harflerin karşılığı lâtin harflerinde yoktur. Arabide üç tane, S, üç tane Z harfi vardır. Bir kalın Zı, ikinci ince okunan Ze, üçüncüsü Zâl'dır. Bunların üçü ayrı ayrı söylenir. Rükü' tesbîhinde Zı ile (azîm) denir ki, Rabbim büyüktür demektir. Eğer ince Ze ile ya'ni zâl ile (azîm) denilirse, Rabbim benim düşmanımdır mânâsına gelmektedir. Kur'ân-ı kerîmi lâtin harfi ile öğrenip okuyan, bu üç harfi ayıramıyacağı için namazı sahîh, geçerli olmaz.
Bunun için, her müslümanın namaz kılacak kadar sûreleri, duâları, düzgün okumasını bilen birinden mutlaka öğrenmesi lâzımdır. Bunları lâtin harfleri ile düzgün olarak ezberlemek mümkün değildir. Kur'ân-ı kerimi de mutlaka aslından okumaladır. Aslından okunmazsa, sevap kazanalım derken, günâha hattâ küfre girilebilir.
Namazın vacibeleri
1- Fâtiha sûresini okumak.
2- Fâtihadan sonra bir sûre veya en az üç kısa âyet okumak.
3- Fâtihayı, sûreden önce okumak.
4- Fâtihadan sonra okunan sûreyi, farzların birinci ve ikinci rek’atlerinde, sünnetlerin her rek’atinde okumak.
5- Secdeleri birbiri ardınca yapmak.
6- Fâtihayı sünnet ve vâcib namazların her rek’atinde bir kere okumak.
7- Üç ve dört rek’atli namazların ikinci rek’atinde oturmak. Son oturuş farzdır.
8- İkinci rek’atte teşehhütten fazla oturmamak.
9- Secdede burnu alnı ile beraber yere koymak.
10- Son rek’atte otururken “Ettehıyyâtü” duâsını okumak.
11- Namazda ta’dîl-i erkâna riâyet etmek.
12- Namazın sonunda, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” demek.
13- Vitr namazının üçüncü rek’atinin sonunda, kunut duâsı okumak.
14- Bayram namazlarında tekbîr getirmek.
15- İmâmın sabah, Cuma, bayram, terâvih, vitir namazlarında ve akşam ile yatsının ilk iki rek’atinde yüksek sesle okuması.
16- İmâmın ve yalnız kılanın öğle ve ikindi farzlarında ve akşamın üçüncü, yatsının üçüncü ve dördüncü rek’atlerinde sessiz okuması.
Bu vaciblerden birini geciktiren veya unutarak terk eden kimse sehv secdesi yapar.
Namazın mekruhları
Mekrûh, Peygamber efendimizin beğenmediği, hoş görmediği şeyler demektir. Mekrûh olarak kılınan namaz sahîh, ya'nî geçerli olur, fakat o ibâdetin sevâbını azaltır, va'd edilen sevâbın tamamına kavuşulamaz. Namazın mekrûhlarından bazıları şunlardır:
1- Secdeye inerken pantalon paçalarını kaldırmak mekrûhtur.
2- Kolları sığalı olarak ve kısa kollu gömlekle namaza durmak mekrûhtur. Abdest alıp, imâma yetişmek için acele edenin, kolları sığalı kalmış ise, namazda iken yavaş yavaş indirmesi lâzımdır.
3- Abes, ya'nî fâidesiz hareketler. Meselâ elbisesi ile oynamak, mekrûhtur. Namazda faydalı hareketin, meselâ, eli ile, alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantalon, entâri ete yapışınca, avret mahallinin şekli belli olmasın diye, bunları buradan ayırmak mekrûh olmaz. Kaşınmak abes değil ise de, bir rüknde, eli üç kere kaldırırsa, namazı bozulur.
4- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamıyacak elbise ile ve fenâ kokulu elbise ve çorap ile kılmak mekrûhtur. Başka elbisesi yoksa, mekrûh olmaz. Parası varsa, alması lâzımdır. Bol pijama ile kılmak mekrûh değildir. Ceketin ve paltonun önünü kapalı veya açık bulundurmak mekrûh değildir.
5- Ağızda, kırâate mâni' olmıyacak birşey bulundurmak mekrûhtur. Mâni' olursa, namaz bozulur.
6- Baş açık, yalın ayak kılmak mekruhtur. Başlığı düşerse, az hareketle örtmek iyi olur. Namazda başı herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir.
7- Namazda, secde yerinden, taşı, toprağı eli ile süpürmek mekrûhtur. Secdeyi güçleştiriyorsa, bir hareket ile, câiz olursa da, namazdan önce temizlemelidir.
8- Câmide, namaz için safa girerken, namaza dururken ve namaz içinde parmakları bükerek çıtırdatmak, iki elin parmaklarını birbiri arasına sokup çıtırdatmak mekrûhtur. Namaza hazırlanmadan önce, zarûret olursa, mekrûh olmaz.
9- Başını, yüzünü etrafa çevirmek mekrûhtur. Gözleri ile etrafa bakmak, tenzîhen mekrûhtur. Göğsü çevirince, namaz bozulur.
10- Secdede, erkeklerin kollarını yere döşemesi mekrûhtur. Kadınlar ise, kollarını yere yaymalıdır.
11- İnsanın yüzüne karşı kılmak mekrûhtur. İnsan uzakta dahî olsa, mekrûh olur. Arada, namaz kılana sırtı dönük biri bulunursa, mekrûh olmaz.
12- Selâma eli ile, başı ile cevap vermek mekrûhtur. Suâle başı ile, eli ile cevap vermesi mekrûh değildir. Meselâ, kaç rek'at kıldınız, diyene parmağı ile cevap vermesi gibi.
13- Namazda ve namaz hâricinde ağzını açarak esnemek mekrûhtur. Alt dudağını dişlerin arasına sıkıştırmalıdır. Kendini tutamazsa, ayakta sağ elin, diğer rüknlerde ve namaz hâricinde sol elin dışı ile, ağzını örtmelidir. Peygamberler esnemezlerdi.
14- Namazda gözleri yummak tenzîhen mekrûhtur. Zihni dağılmasın diye yumarsa, mekrûh olmaz.
15- Öndeki safta boş yer varken, arkasındaki safta durmak ve safta yer yok iken, saf arkasında yalnız durmak mekrûhtur. Safta yer olmayınca, yalnız başına durmayıp, rükü'a kadar, birini bekler. Kimse gelmezse, öndeki safa sıkışır. Öndeki safa sığmazsa, güvendiği birini arkaya, yanına çeker. Güvendiği kimse yoksa, yalnız durur.
16- Üzerinde canlı resmi, insan veya hayvan resmi bulunan elbise ile kılmak tahrîmen mekrûhtur. Cansız resimleri bulunursa, mekrûh olmaz.
Canlı resmi, namaz kılanın başında, önünde, sağ ve sol hizâsında, duvara çizilmiş veya beze, kâğıda yapılarak asılmış veya konmuş ise, mekrûhtur. Resim, namaz kılanın arkasındaki duvarlarda ve tavanda ise, hafîf mekrûhtur. Çocuklara oynamak için alınan bebek namaz kılanın kıble istikametinde değilse namaza zararı olmaz.
Üzerinde Kâ'be, câmi' resmi veya Kur'ân-ı kerîm harfli yazı bulunan seccâdeleri namaz kılmak için yere sermek câiz değildir. Bunlara hürmetsizlik olur.
17- Bir kimsenin yüzüne karşı ve yüksek sesle konuşanların sırtına karşı namaz kılmak mekrûhtur.
18- Açık başına sarık sarıp, tepesi açık olarak kılmak, tahrîmen mekrûhtur. Maske, eldiven ve alnın yere değmesine mâni' olan gözlük takarak kılmamalıdır. Zarûret olmadan bu şekilde namaz kılmamalıdır.
19- Özürsüz, boğazından balgam çıkarmak, öksürür gibi yapmak mekrûhtur.
20- Amel-i kalîl, ya'nî bir eli, bir veya iki kere hareket ettirmek mekrûhtur.
21- Namazın sünnetlerinden birini terk etmek mekrûhtur. Namazda müekked sünneti terk, tahrîmen mekrûh olur. Müekked olmıyan sünneti terk, tenzîhen mekrûh olur.
22- Kalbi meşgûl eden, huşû'u gideren şeyler yanında, meselâ süslü şeyler karşısında, oyun ve çalgı âletlerinin bulunduğu yerde ve arzû ettiği yemek karşısında özürsüz kılmak mekrûhtur. Ayakkabılarını arkada bırakarak kılmak mekrûhtur.
23- Farz kılarken özürsüz, sağlam kimsenin duvara, direğe dayanması mekrûhtur.
24- Kırâeti, rükü'a eğildikte tamamlamak mekrûhtur. Secdelere ve rükü'a, imâmdan önce başını koymak ve kaldırmak, ta'dil-i erkânı terk etmek, mekrûhtur.
25- Kabre karşı kılmak mekrûhtur. Vehhâbîler, buna şirk diyorlar.
26- Teşehhüdlerde, sünnete uygun oturmamak, tenzîhen mekrûhtur. Özrü varsa, mekrûh olmaz.
27- İkinci rek'atte, birinci okuduğu âyeti tekrâr okumak, tenzîhen mekrûhtur. Ondan evvelki bir âyeti okumak tahrîmen mekrûhtur. Unutarak okursa, mekrûh olmazlar. İkinci rek'atte birinciden üç âyet uzun okumak mekrûhtur.
28- Farzdan sonra son sünnete hemen kalkmamak, konuşmak mekrûhtur.
29- Başı bir tarafa eğmek, tekbîr alırken veya teşehhüdde otururken parmakları açık veya kapalı tutmak mekruhtur. Buralarda parmaklar kendi hâlinde bırakılır. Fakat secdede kapalı, rüküda ise açık tutulur.
30- Namazda, vücudunun ağırlığını bir ayağı üzerine vermek, imâm açıktan okurken sübhaneke okumak. Kıyâmda, ayakta ayağının birini kaldırmak. Namaz kılanın önünden geçmek veya önünden geçilebilecek bir yerde durmak da mekruhtur.
31- Küçük ve büyük abdesti sıkıştırırken ve yel zorlarken namaza durmak mekrûhtur.
Namaz müstehabları
1- Namaz kılarken secde yerine bakmak.
2- Rükû’a gittiği zaman, ayaklarına bakmak.
3- Secdede burnunu koyduğu yere bakmak.
4- Tehıyyâta oturunca, dizlerinin üstüne bakmak.
5- Fâtihadan sonra okunacak âyet miktarı, sabah ve öğle namazlarında uzun, akşam namazlarında kısa olmak.
6- İmâma uyan kimse, tekbîri gizli olarak almak.
7- Rükû’da parmaklarını açıp, dizi üzerine koymak.
8- Başını, boyun ile birlikte rükû’da, düz tutmak.
9- Secdeye varırken önce sağ, sonra sol dizlerini yere koymak.
10- Secdeyi, iki eli arasında yapmak.
11- Secdeye, burnundan sonra alnını koymak.
12- Namaz esnasında esnerse, eli arkası ile ağzını kapamak.
13- Erkeklerin, secdede dirseklerini kaldırıp, yüksek tutmak. Kadınlar kollarını yere sererler.
14- Erkeklerin, secdede kollarını ve ayaklarını karnından ayrı tutmak.
15- Rükû ve secdede üçer kere tesbîh edecek kadar durmak.
16- Secdelerden (Allahü Ekber) diyerek başını kaldırmak.
17- Secdeden başını kaldırdıktan sonra, ellerini yerden kaldırmak.
18- Ellerini kaldırdıktan sonra, dizlerini kaldırmak.
19- Secdeden başını kaldırıp, oturduktan sonra, sağ ayağını dikip, sol ayağı üzerinde oturmak. (Erkeklere mahsûstur).
20- Sağ ayağını dikip, parmakların ucunu kıbleye döndürmek. (Bu erkeklere mahsûstur).
21- Tehıyyâtta ellerini uylukları üzerine koyup, parmaklarını kıbleye karşı düz tutmak, bükmemek ve hiç birini oynatmamak.
22- Sağına, soluna selâm verirken başını çevirmek.
23- Selâm verirken, omuz başlarına bakmak.
Sehv, Tilavet ve Şükür Secdeleri
Namaz kılan, namazda farz olan bir şeyi, bilerek veya unutarak terk ederse, namazı bozulur. Eğer bir vâcibi, unutarak terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat sehv secdesi yapması lâzım olur. Eğer kasten terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat noksan olur. Secde-i sehv vâcib olmaz. Yeniden kılması vâcib olur. Kılmazsa günahkâr olur. Eğer bir sünneti kasten terk ederse, günah olur. Fakat namazı bozulmaz. Unutarak terk ederse secde-i sehv gerekmez.
Namazda birkaç kere secde-i sehv îcâb etse bir kere yapmak yetişir. İmâmın yanılması, kendisine uyanların da secde-i sehv yapmalarını gerektirir. İmâma uyan yanılırsa, kendisi imâmdan ayrı secde-i sehv yapmaz.
Secde-i sehvi yapmak için, tehıyyat okunup, bir tarafa selâm verildikten sonra, iki secde yapıp oturulur ve (Tehıyyât), (Salli ve bârik), (Rabbenâ) duâları okunarak namaz tamamlanır. İki tarafa selâm verdikten sonra veya hiç selâm vermeden de secde-i sehv yapılabilir.
Namazda on şeyin değişmesi, az ve çok yapılması secde-i sehve sebep olur:
1- Oturması lâzım gelen yerde kalkmak.
2- Kalkması gereken yerde oturmak.
3- Sesli okuması îcâbeden yerde, yavaş okumak.
4- Yavaş okuması gereken yerde, sesli okumak.
5- Duâ okunacak yerde, Kur’ân-ı kerîmden okumak.
6- Kur’ân-ı kerîmden okunacak yerde duâ okumak. Meselâ, Fâtiha sûresi yerine Ettehıyyâtü duâsını okumak gibi. Burada Fâtiha terk edilmiş oluyor.
7- Namazı tamamlamadan selâm vermek.
8- İlk iki rek’atte, Fâtihadan sonra zamm-ı sûre okumamak.
9- Bayram namazı tekbîrlerini terk etmek.
10- Vitr namazında kunut duâsını terk etmek.
Tilâvet secdesi
Kur’ân-ı kerîmde ondört yerde, secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, mânâsını anlamasa da, bir secde yapması vâcibdir. Secde âyetlerini yazan, heceleyen secde yapmaz.
Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden aksedip, geri gelen sadâyı işitenlerin ve kuştan işitenlerin secde etmesi vâcib olmaz. İnsan sesi olması lâzımdır. Radyodan işitilen sesin, insan sesi olmayıp, hâfızın sesine benzeyen, cansız âlet sesidir. Bunun için radyodan ve teypten okunan secde âyetlerini işitenin tilâvet secdesi yapması vâcib olmaz.
Tilâvet secdesi yapmak için abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, elleri kulaklara kaldırmadan “Allahü ekber” diyerek secdeye yatılır. Üç kere “Sübhâne rabbiyel a’lâ” denir. Sonra “Allahü ekber” deyip secdeden kalkınca secde-i tilâvet tamam olur. Önce niyet etmek lâzımdır. Niyetsiz kabûl olmaz.
Şükür secdesi
Tilâvet secdesi gibidir. Kendisine ni’met gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için (secde-i şükür) yapması müstehabdır. Secdede önce (Elhamdülillah) der. Sonra secde tesbihini okur. Namazdan sonra secde yapmak mekruhtur.
Beş Vakit Namaz Nasıl Kılınır
Sabah Namazı
Sabah namazı dört rek'attir. İki rek'at sünnet, iki rek'at farzdır.
"Sabah namazının sünneti" şöyle kılınır:
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün sabah namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
7- Uyluklar üzerinde sübhânallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) "Ettehiyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtina" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve hiç konuşmadan sabah namazının farzını kılmaya kalkılır. Çünkü, sünnet ile farz arasında konuşmak namazı bozmaz ise de sevâbına azaltır.
Sabah namazının sünneti ile farzı arasında kılınış bakımından bir fark yoktur. Aynı şekilde farz da kılınır.
Bundan sonra, üç kere "Estagfirullah" denir, sonra, "Âyet-el-kürsî" okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânellah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr, denir. Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’attır.
Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz. Sabah namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Öğle Namazı
Öğle namazı on rek'attir. Önce, dört rek'at ilk sünneti, sonra dört rek'at farzı, farzdan sonra da iki rek’at son sünneti kılınır.
Öğle namazının ilk dört rek'atlık sünneti şöyle kılınır:
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. “Allah rızâsı için bugünkü öğle namazının sünnetini kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükû'da, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atte olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü'a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükûdan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş ya'ni kâdei ûla denir.
Ettehıyyâtüyü okuyup üçüncü rek’eta kalkılır.
Üçüncü rek'atte, Fatiha ve zamm-ı sure okunur, rükü' ve secde yapılıp, dördüncü rek'ate kalkılır. Dördüncü rek'atte yine Fatiha ve zamm-ı sure okunur sonra rükü' ve secde yapılarak, kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehıyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtina...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek'atlık sünnet namazı tamamlanmış olur.
Öğlen namazının farzı ile ilk dört rek'atlık sünneti arasında kılınış bakımından bir fark yoktur. Tek fark üç ve dördüncü rek'atlarda zamm-ı sure okunmaz. Farzdan sonra son iki rek'atlık sünnete kalkılır.
Öğlenin son sünneti şöyle kılınır
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün öğle namazının son sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
7- Uyluklar üzerinde sübhâhallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek'at de, birinci rek'atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) "Ettehiyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtina" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve böylece namaz tamamlanmış olur.
Bundan sonra, üç kere "Estagfirullah" denir, sonra, "Âyet-el-kürsî" okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânellah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr, denir. Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’attır.
Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Öğle namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız.
İkindi Namazı
İkindi namazı sekiz rek'attir. Önce, dört rek'at sünneti, sonra dört rek'at farzı kılınır.İkindi namazının ilk sünnetinin kılınışı
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. Mesela, ikindi namazının sünnetini kılacak isek “Allah rızâsı için bugünkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre,namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne koyar. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek’ata) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atta olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükû'dan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş yani kâdei ula denir.
Ettehiyyatü, Salli-Bariki okuyup üçüncü rek'ata kalkar.
Üçüncü rek'atte, Sübhâneke ve Eûzü besmele çekip Fatiha ve zamm-ı sureyi okur, rüku ve secdeyi yapıp, dördüncü rek'ate kalkar. Dördüncü rek'atte yine Fatiha ve zamm-ı sure okunur sonra rüku ve secde yapılarak Kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehiyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtina...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek'atlık sünnet namazı tamamlanmış olur. Allahümme entesselâmü...denilerek hemen farza kalkılır.
İkindi namazının farzının kılınışı
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. Mesela, ikindi namazının farzını kılacak isek “Allah rızâsı için bugünkü ikindi namazının farzını kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükû'da, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek'ate) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atte olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükû'dan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş yani kâdei ula denir.
Ettehiyyatüyü okuyup üçüncü rek'ate kalkar.
Üçüncü rek'atte, Fatihayı okunur, rüku ve secde yapılıp, dördüncü rek'ate kalkılır. Dördüncü rek'atte yine Fatiha okunur sonra rüku ve secde yapılarak, Kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehiyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtina...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek'atlık farz namazı tamamlanmış olur. Sonra üç defa "Estegfirullah" denip, Ayetel kürsi okunup duâ ve tesbihler yapılır. İkindi namazını tablo olarak görmek için burayı tıklayınız.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Akşam Namazı
Akşam namazı beş rek'attir. Önce üç rek'at farzı, sonra iki rek'at sünneti kılınır.
Akşam namazının farzının kılınışı
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. Mesela, akşam namazının farzını kılacak isek “Allah rızâsı için bugünkü akşam namazının farzını kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükû'da, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atte olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükûdan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş yani kâdei ula denir.
Ettehiyyatüyü okuyup üçüncü rek'ate kalkar.
Üçüncü rek'atte, Fatihayı okur, rükü' ve secde yapılarak, Kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehiyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtina...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece üç rek'atlik farz namazı tamamlanmış olur. Bundan sonra "Allahümme entesselâmü..." denilerek, iki rek'atlik sünnet namazına kalkılır.
Akşam namazının sünnetinin kılınışı
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün akşam namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
7- Uyluklar üzerinde sübhânallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) "Ettehiyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme Bârik"ve "Rabbenâ âtinâ" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir Ayet-el kürsi okunup tesbih ve duâlar yapılır. Akşam namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Yatsı Namazı
Yatsı namazı [10+3] onüç rek'attir. Önce, dört rek'at sünnet, sonra dört rek'at farz, sonra iki rek'at son sünnet, bundan sonra üç rek'at, Vitir namazı kılınır.
Yatsı namazının ilk sünnetinin kılınışı
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. Mesela, yatsı namazının sünnetini kılacak isek “Allah rızâsı için bugünkü yatsı namazının sünnetini kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükû'da, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek'ate) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atte olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükû'dan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş yani kâdei ûla denir.
Ettehiyyâtü, Salli ve Bariki okuyup üçüncü rek'ate kalkılır.
Üçüncü rek'atte, Sübhâneke ve Eûzü besmele çekip Fatiha ve zamm-ı sureyi okur, rükû ve secdeyi yapıp, dördüncü rek'ate kalkar. Dördüncü rek'atte yine Fatiha ve zamm-ı sure okunur sonra rüku ve secde yapılarak, Kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehiyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtinâ...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek'atlık sünnet namazı tamamlanmış olur. Bundan sonra "Allahümme entesselâmü.. dedikten sonra, hiç konuşmadan hemen farza kalkılıır.
Yatsı namazının farzının kılınışı
1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.
Niyet edilir. Mesela, yatsı namazının farzını kılacak isek “Allah rızâsı için bugünkü yatsı namazının farzını kılmaya niyet ettim” denir.
2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Ayakta sırasıyla;
- Sübhâneke
- Eûzü Besmele
- Fâtiha sûresi
- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne koyar. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.
Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek'ate) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci rek'atte sırasıyla;
- Besmele,
- Fâtiha,
- Zamm-ı sûre okunur.
Sonra, birinci rek'atta olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükûdan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek'atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.
Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş yani kâdei ula denir.
Ettehiyyatüyü okuyup üçüncü rek'ate kalkar.
Üçüncü rek'atte, Fatihayı okur, rükû ve secdeyi yapıp, dördüncü rek'ate kalkar. Dördüncü rek'atte yine Fatiha okunur sonra rükû ve secde yapılarak, Kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.
Oturuşta sırasıyla;
- Ettehiyyâtü
- Allahümme salli
- Allahümme bârik
- Rabbenâ âtina...duâları okunur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.
Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek'atlık farz namazı tamamlanmış olur. Sonra "Allahümme entesselâmü..." denilerek son sünnet için kalkılır.
Yatsı namazının son sünnetinin kılınışı
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün yatsı namazının son sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
7- Uyluklar üzerinde sübhâhallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) "Ettehıyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtinâ" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve vitir namazına kalkılır.
Vitir namazının kılınışı
Vitir namazı üç rek'attır. Şöyle kılınır:
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün vâcip olan vitir namazını kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
7- Uyluklar üzerinde sübhâhallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek'at da, birinci rek'atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
11- Ettehiyyâtü okunup üçüncü rek’ata kalkılır. Üçüncü rek’atta Fatiha ve Zamm-ı sure okunduktan sonra eller salıverilmeden kulaklara götürülür ve “Allahü ekber” diye tekbir alınır. Bundan sonra Kunut duâları okunarak rükû ve secdeler yapılır ve oturulur. Bu oturuşta:
a) "Ettehıyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtinâ" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve böylece namaz tamamlanmış olur. Bundan sonra üç defa "Estagfirullah"dedikten sonra Âyet-el Kürsi okunur ve tesbih çekilir ve duâ yapılır. Yatsı namazı ve vitir namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Cuma Namazı
Cuma namazının önemi
Allahü teâlâ Cuma gününü müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma günü öğle vaktinde, Cuma namazını kılmak, Allahü teâlânın emridir.
Allahü teâlâ, Cuma sûresi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki,
(Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu vakit hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz! Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız ki, kurtulabilesiniz!)
Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır, isteyen câmide kalıp namaz kılmak ile, Kur’ân-ı kerîm ve duâ ile meşgul olur. Cuma namazı vakti girince, alış-veriş günahtır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” çeşitli hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki:
(Bir müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları affolur ve her adımı için sevâb verilir.)
(Cuma namazı kılmayanların kalblerini Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar).
(Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette mü’minlerin bayramıdır).
(Bir kimse, mâni yok iken, üç Cuma namazı kılmazsa, Allahü teâlâ, kalbini mühürler. Ya’nî iyilik yapmaz olur).
(Cuma namazından sonra bir an vardır ki, mü’minin o anda ettiği duâ red olmaz).
(Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu’avvizeteyn yani Felak ve Nas surelerini okuyanı Allahü teâlâ, bir hafta kazâdan, belâdan ve kötü işlerden korur).
(Cumartesi günleri yahudilere, Pazar günleri nasaraya [hıristiyanlara] verildiği gibi, Cuma günü de Müslümanlara verildi. Bu gün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır).
Cuma günü yapılan ibâdetlere, başka günde yapılanların, en az iki katı sevâb verilir. Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır.
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleriyle tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bu günde kabir azâbı durdurulur. Bazı âlimlere göre, mü’minin azâbı artık başlamaz. Kâfirin azâbı, Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyâmete kadar sürer. Bu gün ve gecesinde ölen mü’minler, kabir azâbı çekmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselâm, Cuma günü yaratıldı. Cuma günü Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir.
Cuma Namazının Şartları
Cuma günü onaltı rek’at namaz kılınır. Bunun iki rek’atını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır. Cum’a namazı farz olmak için iki türlü şartı vardır:
1 - Edâ şartları,
2 - Vücub şartları.
Edâ şartlarından biri noksan olursa namaz kabûl olmaz. Vücub şartları bulunmazsa kabûl olur.
Edâ, ya’nî Cuma namazının sahîh olması için şartları yedidir:
1 - Namazı şehirde kılmak (Şehir: Cemâati en büyük camiye sığmayan yer demektir.)
2 - Devlet reisinin veya vâlinin izni ile kılmak. Bunların tayin ettiği hatib, kendi yerine başkasını vekil edebilir.
3 - Öğle namazının vaktinde kılmak.
4 - Vakit içinde hutbe okumak. Âlimler, Cum’a hutbesini okumak, namaza dururken (Allahü ekber) demek gibidir dedi.
Ya’nî iki hutbeyi de, yalnız Arapça okumak lâzımdır. Hatib efendi, içinden Eûzü okuyup, sonra yüksek sesle, hamd ve senâ ve kelime-i şehâdet, salât-ü selâm okur. Sonra, vaâz ya’nî sevâba, azâba sebeb olan şeyleri hatırlatır ve âyet-i kerîme okur. Oturup kalkar. İkinci hutbeyi okuyup, vaâz yerine, mü’minlere duâ eder. Dört halîfenin adını söylemesi müstehabdır. Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Hutbeyi, nutuk ve konferans şekline sokmamalıdır. Hutbeyi kısa okumak sünnettir. Uzun okumak mekrûhdur.
5 - Hutbeyi namazdan önce okumak.
6 - Cuma namazını cemâat ile kılmak.
7 - Câmi kapılarını herkese açık tutmak.
Cuma namazının vücûb şartları dokuzdur:
1 - Şehirde, kasabada oturmak. Müsafirlere farz değildir.
2 - Sağlam olmak, hastaya, hastayı bırakamıyan bakıcıya ve ihtiyarlara farz değildir.
3 - Hür olmak.
4 - Erkek olmak. Kadınlara farz değildir.
5 - Âkıl ve bâliğ olmak.
6 - Kör olmamak. Yolda götüren olsa bile, a’mâ olana farz değildir.
7 - Yürüyebilmektir. Nakil vâsıtası olsa bile felçliye, ayaksıza farz değildir.
8 - Hapsedilmiş olmamak ve düşman korkusu, hükûmetten, zâlimden korkusu olmamak.
9 - Fazla yağmur, kar, fırtına, çamur ve soğuk olmamak.
Cuma Namazı Nasıl Kılınır
Cuma günü, öğle ezânı okununca, onaltı rek’at Cuma namazı kılınır. Bunlar sırası ile şöyledir:
1 - Önce, Cuma namazının dört rek’atlik “İlk sünneti” kılınır. Bu sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Buna niyet, “Niyet ettim. Allah rızası için, Cuma namazının ilk sünnetini kılmağa, döndüm kıbleye” diye yapılır.
2 - Sonra, cami içinde ikinci ezân ve hutbe okunur.
3 - Hutbe okunduktan sonra, kâmet okunup cemâat ile Cuma namazının iki rek’atlik “farzı” kılınır.
4 - Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, dört rek’atlik “Son sünneti” kılınır. Bunun kılınışı öğle namazının ilk sünneti gibidir.
5 - Bundan sonra, “Üzerime farz olan kılamadığım son öğle namazının farzını kılmağa” diye niyet ederek, “Âhir zuhur” namazı kılınır. Dört rek’atlik bu namazın kılınışı öğle namazının farzının kılınışı gibidir.
6 - Sonra da, iki rek’at “Vaktin sünneti” kılınır. Kılınışı, sabah namazının sünnetinin kılışını gibidir.
7 - Bundan sonra, Âyetel-kürsî ve tesbihler okunup, duâ edilir.
Cuma Gününün Sünnet ve Edebleri:
1 - Cumayı perşembe gününden karşılamak.
2 - Cuma günü gusl abdesti almak.
3 - Başı traş etmek. Sakalın bir tutamdan fazlasını ve tırnakları kesmek. Temiz elbise giymek.
4 - Cuma namazına mümkün olduğu kadar erken gitmek.
5 - Ön safa geçmek için, cemâatin omuzlarından aşmamalıdır.
6 - Câmide namaz kılanın önünden geçmemek.
7 - Hatib efendi minbere çıktıktan sonra hiç bir şey söylememek, konuşana işaretle bile cevap vermemek ve ezânı tekrarlamamak.
8 - Cuma namazından sonra Fâtiha, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini yedi kere okumak.
9 - Ehl-i sünnet âlimlerinin kitablarından anlatan âlimlerin dersinde, va’zında bulunmak.
10 - Cuma gününü, hep ibâdetle geçirmek.
11 - Cuma günü salevât-ı şerîfe getirmek.
12 - Kur’ân-ı kerîm okumak, (Kehf) sûresini okumalıdır.
13 - Sadaka vermek.
14 - Ana-babayı veya kabirlerini ziyâret etmek.
15 - Evin yemeklerini bol ve tatlı yapmak.
16 - Çok namaz kılmak. Kazâya kalmış namazı olanlar, kazâ namazı kılmalıdır.
17 - Cuma gününü hep âhıret işleriyle geçirmek.
Cuma namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız
BAYRAM NAMAZLARI
Şevval ayının birinci günü fıtır, ya’nî Ramazan bayramının, Zilhiccenin onuncu günü ise, Kurban bayramının birinci günleridir. Bu iki günde, güneş doğduktan sonra, iki rek’at bayram namazı kılmak, erkeklere vâcibdir.
Bayram namazlarının şartları, Cuma namazının şartları gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur.
Ramazan bayramında namazdan önce tatlı [hurma veya şeker] yimek, gusül etmek, misvak kullanmak, en iyi elbiseleri giymek, fıtrayı namazdan önce vermek, yolda yavaşça tekbîr okumak müstehabdır.
Kurban bayramı namazından önce bir şey yimemek, namazdan sonra önce kurban eti yimek, namaza giderken yüksek sesle, özrü olan yavaşça tekbîr getirmek müstehabdır.
Bayram namazları iki rek’attir. Cemâat ile kılınır, yalnız kılınmaz. Ramazan ve Kurban bayramı namazlarının kılınışı aynıdır.
Bayram Namazı Nasıl Kılınır
1- Önce “Niyet ettim vâcib olan bayram namazını kılmağa, uydum hazır olan imâma” diye niyet ederek, namaza durulur. Sonra “Sübhâneke” okunur.
2- Sübhânekeden sonra eller üç defa tekbîr getirerek kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana bırakılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmâm önce Fâtiha, sonra bir sûre okur ve beraberce rükû’a eğilinir.
3- İkinci rek’atta, önce Fâtiha ve bir sûre okunur. Sonra iki el üç defa tekbîr getirerek kaldırılır. Üçüncüde de yanlara bırakılır. Dördüncü tekbîrde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükû’a eğilinir. Kısaca: iki salla, bir bağla, üç salla, bir eğil! diye ezberlenir.
Teşrik Tekbîrleri
Kurban Bayramının arefesi günü, sabah namazından, dördüncü günü ikindi namazına kadar, hacıların ve hacca gitmeyenlerin, erkek, kadın herkesin, cemâat ile kılsın, yalnız kılsın, farz namazından sonra selâm verir vermez, bir kere “Teşrîk tekbîr”ini okuması vâcibdir.
Cenaze namazından sonra okunmaz. Camiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra, okumak lâzım değildir.
İmâm tekbîri unutursa, cemâat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. Kadınlar yavaş söyler.
Teşrik Tekbîri:
“ALLAHÜ EKBER, ALLAHÜ EKBER. LÂ İLÂHE İLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER. ALLAHÜ EKBER VE LİLLÂHİLHAMD”.
CENÂZE NAMAZI
Bir mü’minin vefât ettiğini, haber alan erkeklere, erkek yoksa, kadınlara cenâze namazı farz-ı kifâyedir. Cenaze namazı, Allah için namaz ve ölen kimse için duâdır. Ehemiyyet vermeyenin îmânı gider.
Cenâze namazının şartları
1- Meyyit yani ölü müslüman olmalıdır.
2- Yıkanmış olmalıdır. Yıkanmadan gömülen, üzerine toprak atılmamış ise, çıkarılıp yıkanır, sonra namazı kılınır. Cenâzenin ve imâmın bulunduğu yerin temiz olması lâzımdır.
3- Cenâzenin veya bedenin yarısı ile, başının veya başsız yarıdan fazla bedenin, imâmın önünde bulunması lâzımdır.
4- Cenâze, yerde veya yere yakın, ellerle tutulmuş veya taşa konmuş olmalıdır. Cenâzenin başı, imâmın sağına, ayağı soluna gelecektir. Tersine koymak günahtır.
5- Cenâze imâmın önünde hazır olmalıdır.
Cenâze Namazının Farzları
1- Dört kere tekbîr getirmektir.
2- Ayakta kılmaktır.
Cenâze Namazının Sünnetleri
1- Sübhâneke okumak,
2- Salevât yani Allahümme Salli ve Bârik okumak,
3- Kendine ve meyyite ve bütün müslümanlara af ve mağfiret için bildirilmiş olan duâlardan bildiğini okumak.
Cenâze namazı, câmi içerisinde kılınmaz.
Canlı olarak doğduktan sonra ölen çocuğun ismi konur, yıkanır, kefenlenir, namazı kılınır.
Cenâze taşınacağı zaman, tabutun dört kolundan tutulur. Önce cenâzenin baş tarafı sağ omuza, sonra ayak tarafı sağ omuza, sonra baştarafı sol omuza, sonra ayak tarafı sol omuza konmak suretiyle her birinde onar adım taşınır. Kabire varıldığı zaman cenâze omuzlardan yere indirilmedikçe oturulmaz. Defnedilirken işi olmıyanlar otururlar.
Cenâze namazı nasıl kılınır
Cenâze namazının dört tekbîrinden her biri, bir rek’at gibidir. Dört tekbîrin yalnız birincisinde eller kulaklara kaldırılır. Sonraki üç tekbîrde eller kaldırılmaz.
1- Önce niyet edilip ilk tekbîr alınıp, iki el bağlanınca “Sübhâneke” okunur ve okunurken “vecelle senâüke” de denir. Fâtiha okunmaz.
2- İkinci tekbîrden sonra, teşehhüdde otururken okunan (salevât)lar, ya’nî (Allahümme salli) ve (Bârik) duâları okunur.
3- Üçüncü tekbîrden sonra, cenâze duâsı okunur. Cenâze duâsı yerine “Rabbenâ âtinâ...” veya yalnız “Allahümmağfir leh” demek veya duâ niyetiyle “Fâtiha-i şerîfeyi” okumak da olur.
4- Dördüncü tekbîrden sonra, hemen sağa ve sonra sola selâm verilir. Selâm verirken, cenâzeye ve cemâate niyet edilir.
İmâm yalnız dört tekbîri ve iki omuza selâmı, yüksek sesle söyler, diğerlerini içinden okur.
Cenaze namazı, kılındıktan sonra, tabutun yanında duâ etmek câiz değildir. Mekrûh olur.
TERÂVİH NAMAZI
Terâvih namazı erkek ve kadınlar için sünnettir. Yirmi rek’attir. Ramazan-ı şerîfin her gecesinde kılınır. Cemaat ile kılınması sünnet-i kifâyedir. Vakti yatsı namazından sonra ve vitrden öncedir. Vitirden sonra da kılınabilir. Meselâ, Terâvih namazının bir kısmına yetişip, imâmla vitr namazını kılan kimse, terâvih namazından, yetişip kılamadığı rek’atları, vitirden sonra kılar. Vitir namazı, yalnız Ramazan ayında cemâat ile kılınır.
Kılınmayan terâvih namazı kaza edilmez. Kaza edilirse, nâfile olur. Terâvih olmaz.
Terâvih nasıl kılınır
Terâvih namazını ikişer rek’at olmak üzere, on selâmla ve her dört rek’at sonunda bekleyip tesbîh yaparak kılmak müstehabdır. Terâvih namazı cemâatsiz yalnız olarak kılındığında; iki rekatte bir selam verildiğinde sabah namazının sünneti gibi, dört rek'atte bir selam verildiğinde ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Cemâatle dört rekatte bir selam verilerek kılındığında, ikindi ve yatsı namazlarının ilk dört rek'atlık sünneti gibi kılınır, ya’ni ilk oturuşta salli barik okunur, üçüncü rekatte kalkıldığında sübhaneke okunur. Kaza borcu olan, boş zamanlarında, beş vaktin sünnetleri ve terâvih yerine de kaza kılıp, bir ân önce, kazaları bitirip, bu namazları kılmağa başlamalıdır.
Terâvih namazı câmi’de cemâat ile kılınınca, başkaları evde yalnız kılabilir, günâh olmaz. Fakat câmideki cemâat sevabından mahrûm kalır. Evde, bir veya birkaç kişi ile cemâat ile kılarsa, yalnız kılmaktan yirmiyedi kat fazla sevab kazanır. terâvih namazına bir defa niyet etmek kafi ise de her iftitâh tekbîrinde niyet etmek daha iyidir. Yatsıyı cemâatle kılmıyanlar, terâvihi cemâat ile kılamaz. Yatsıyı cemâat ile kılmıyan bir kimse, farzı yalnız kılıp, sonra terâvihi cemâat ile kılabilir.
YALNIZ KILAN KADININ NAMAZI
Kadınlar, "Sabah namazının sünneti" şöyle kılar:
1- Vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.
Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Tekbir alırken elleri erkekler gibi kulaklara götürmez. İki eli omuz hizâsına kaldırarak, “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün sabah namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, tekbir alır ve sonra sağ eli, sol elin üstünde olarak elleri göğsü üzerine koyar ve namaza başlar. Bilek kavramazlar.
2- Kıyamda gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. Rükü’da dizleri dik olmaz. Sırtları düz olmaz. Parmaklarını bitişik olarak dizleri üstüne koyarak en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, “Rabbenâ lekel hamd” denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Secdede alçalıp, kollarını karnına yakın olarak yere serer. Karnını uyluklarına yapıştırır.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılır ve uylukların üzerine oturup, ayaklarını sağa yatık çıkarır. Ya’nî sağ ve sol ayaklar, sağ tarafta olup, sol uyluğu üzerine oturur. Eller dizlere uzatılır.
7- Sübhâhallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek’at de, birinci rek'atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp yukarıda bahsedildiği şekilde oturulur ve:
a) "Ettehıyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtinâ" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve hiç konuşmadan sabah namazının farzını kılmaya kalkılır. Çünkü, sünnet ile farz arasında konuşmak namazı bozmaz ise de sevâbını azaltır.
Sabah namazının sünneti ile farzı arasında kılınış bakımından bir fark yoktur. Aynı şekilde farz da kılınır. Sadece niyet farklıdır. Farza niyet edilir.
Farzı da bu şekilde kıldıktan sonra, üç kere "Estağfirullah" denir, sonra, "Âyet-el-kürsî" okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânellah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallah vahdehu lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr, denir.
Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz.
Dört rek'atlı sünnetlerin ve farzların ikinci rek’atından sonra tehıyyat okuyup kalkılır. Sünnetlerin üç ve dördüncü rek'atlarında Fâtihadan sonra, zamm-ı sûre okunur. Farzların üçüncü ve dördüncü rek'atlarında yalnız Fâtiha okunur, zamm-ı sûre okunmaz. Akşamın farzı da böyledir. Ya’nî üçüncü rek'atında zamm-ı sûre okunmaz. Vitrin üçünçü rek'atında da, Fâtiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra tekbîr getirip eller yanlara salınmadan omuz hizâsına kaldırılır. Sonra "Kunut" duâları okunur. Gayr-i müekked olan ikindinin ve yatsının önceki sünnetleri de diğer dört rek'atlı sünnetler gibidir. Ancak, ikinci rek’attan sonraki oturmada tehıyyattan sonra Allahümme salli ve bârik de okunur. Ayrıca, üçüncü rek'ate ayağa kalkıldığı zaman, birinci rek'atte olduğu gibi, Fâtiha ve zamm-ı sûreden önce Sübhâneke ve sonra E’ûzü Besmele de okunur.
Cemaatle kılarken
İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek'atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça "âmîn" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm "Semi’allahü limen hamideh" deyince, cemaat yalnız, "Rabbenâ lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.
Vitir namazı, Ramazanda cemaatle kılınır. Başka zamanlarda yalnız kılınır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol